Ateşle konuşan kedi, buz gibi bir kediye aşık olmuş.
Buz kediyi, ateş de diğer kediyi öldürmüş.
Ne ateş buza kızabilmiş, ne de buz ateşe.
4 Kasım 2010 Perşembe
28 Ekim 2010 Perşembe
Dar Kuyu'dan bakan kedi
Sağlıksız günler,
Mesafeler.
Mevsimsel mutluluk,
Mevsimsel birikinti.
Bataklık gülü ! dedi, ablası kardeşine.
Ne gül gördüm ne de bataklık.
Gün görmek istiyorum,
Denizi, yağmuru ve kedileri izlemek......
Mesafeler.
Mevsimsel mutluluk,
Mevsimsel birikinti.
Bataklık gülü ! dedi, ablası kardeşine.
Ne gül gördüm ne de bataklık.
Gün görmek istiyorum,
Denizi, yağmuru ve kedileri izlemek......
27 Ekim 2010 Çarşamba
Ayakkabı mı, Patik mi?
Ayakkabılarını boyatmak için babasından adres istedi.
Adreste boyacı bulunmuyordu, 3 kez daha gitti, sonuç değişmedi.
Anlamadı, babası yeni ayakkabı aldı.
Arkadaşını görmek için başkasının arabasıyla 4 saat yol yaptı, en sonunda yoruldu, kaza yaptı.
Arkadaşının annesinden borç aldı, diğer aracın şoförüne verdi, eksik olarak.
Arkadaşıyla meyhaneye gitti.
Eve geldi, ayakkabıları yoktu.
Adreste boyacı bulunmuyordu, 3 kez daha gitti, sonuç değişmedi.
Anlamadı, babası yeni ayakkabı aldı.
Arkadaşını görmek için başkasının arabasıyla 4 saat yol yaptı, en sonunda yoruldu, kaza yaptı.
Arkadaşının annesinden borç aldı, diğer aracın şoförüne verdi, eksik olarak.
Arkadaşıyla meyhaneye gitti.
Eve geldi, ayakkabıları yoktu.
11 Ağustos 2010 Çarşamba
Dünyan
Senden güzel mi gece ?
Senden ayık mı gündüz ?
Senden yeşil mi erik ?
Senden seni dilesem,
yaşlanır mı dünya ?
Senden ayık mı gündüz ?
Senden yeşil mi erik ?
Senden seni dilesem,
yaşlanır mı dünya ?
19 Haziran 2010 Cumartesi
Dünya insanları
İki yalnız insan, oturdular yanyana bir sokakta,
birbirlerine bakamadan anlattılar hayatlarını.
Gülmediler, sevemediler, ama oturmaya, anlatmaya devam ettiler.
Birbirlerinin evlerinde kaldılar, birbirlerine yemek yaptılar, içki içtiler,
dans ettiler.
Yalnızlıklarına yemin ettiler tenleri birbirlerine karışırken.
Bela mısın dünya ?
birbirlerine bakamadan anlattılar hayatlarını.
Gülmediler, sevemediler, ama oturmaya, anlatmaya devam ettiler.
Birbirlerinin evlerinde kaldılar, birbirlerine yemek yaptılar, içki içtiler,
dans ettiler.
Yalnızlıklarına yemin ettiler tenleri birbirlerine karışırken.
Bela mısın dünya ?
Aynı
Gelen aynı , giden aynı.
Zorundayım, zorundasın.
Hep aynı çığlık.
Boğulmadan gözyaşlarımda,
bırak beni yalnızlığıma.
Aynı ayrılık gecesinde,
aynı gömleğimle,
birbirinden ayrılamayan gözyaşlarımla,
korkularına gülen gözlerimle,
bırak beni imkansızlığıma...
Zorundayım, zorundasın.
Hep aynı çığlık.
Boğulmadan gözyaşlarımda,
bırak beni yalnızlığıma.
Aynı ayrılık gecesinde,
aynı gömleğimle,
birbirinden ayrılamayan gözyaşlarımla,
korkularına gülen gözlerimle,
bırak beni imkansızlığıma...
14 Haziran 2010 Pazartesi
Ayı
Gözlerimle yemedim onu,
fare gibi kemirdim, çabucak bitmesin diye,
o beni ayı zannederken.
Yanımdan geçerken kokusunu içime çekebilmek için burnumu uzattım köpek gibi, nefessizlikten geberene kadar içimde sakladım o kokuyu,
o beni ayı zannederken.
Ben onsuz yaşayamam ki,
o beni ayı zannederken.
fare gibi kemirdim, çabucak bitmesin diye,
o beni ayı zannederken.
Yanımdan geçerken kokusunu içime çekebilmek için burnumu uzattım köpek gibi, nefessizlikten geberene kadar içimde sakladım o kokuyu,
o beni ayı zannederken.
Ben onsuz yaşayamam ki,
o beni ayı zannederken.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)